ANTALYA FARE İLAÇLAMA
İnsan nüfusunun hızlı artışı doğal yaşam alanlarının tahrip edilmesine ve birçok türün yok olma sürecinin başlamasına neden olmuştur. Fareden oluşan zararlı etkilerin, izlenebilmesi, sayısal olarak ifadesi çok nadir olarak başarılmakta, çoğu zaman da zararın telafisi için geç kalınmaktadır. Farelerin oldukça gelişmiş bir duyuları vardır, özellikle dokunma ve koklama duyuları iyi gelişmiştir, İyi koşarlar, tırmanırlar ve yüzerler, Ekolojik toleransları oldukça fazladır buna bağlı olarak sıcaklık değişimlerine iyi uyum sağlarlar, bazı yabani türleri kış uykusuna yatarlar (hibernasyon) bir çok hastalığın yayılmasında aktif rol oynayan fareler çok sayıda maddeyi (Sabun, kablo, karton..vb) besin olarak tüketebilirler.
Fare dışkısını ve izlerini göremediğimiz Mutfak veya başka bir mekanda şüphelenilen alana floresans izleme tozu az miktarda dökülür ve tam bir karanlık ortamda UV ışığı altında yüzeyler incelenir. Etrafa idrar yapılmışsa mavi parlak renkte görülerek saptanabilir. Fare ilaçlaması ve mücadelesinde en çok kullanılan 3 yöntem, Mekanik mücadele, Biyolojik mücadele, Kimyasal mücadele.
MEKANİK MÜCADELE: Fare ilaçlaması için Canlı ve ölü yakalama kapanları olmak üzere farelerin geçiş yolları ve muhtemel barınma yerlerine istasyonlar kurulur. Yem olarak peynir veya üzerine fıstık ezmesi sürülmüş ekmek kullanılır.
BİYOLOJİK MÜCADELE: Bunların doğal düşmanları kediler, sansarlar, baykuşlar ve diğer yırtıcı kuşlardır. Özellikle şehir etraflarındaki ağaçlarda bulunan baykuşların korunması gerekir, bu kuşlar gece uçarak etrafta dolaşan kemirgenlerin populasyonunu baskılarlar. Ayrıca kedi feromonları da son yıllarda repellent olarak kullanılmaktadır.
KİMYASAL MÜCADELE: Fare ilaçlaması ve Kemirgenlerle mücadelede kullanılan rodentisidler, kimyasal zehiri yemeleri sonucu kemirgen kalp krizi, kanama ve böbrek yetmezliğine gibi sorunlardan dolayı ölür. Kimyasal mücadelede hedef dışı zararlılara karşı önlemler alınması gereklidir.